Yıldız Gemisi
1950-1960’lı yıllara ait bilimkurgu kitapları okuma kapsamında okuduğum ve en çok beğendiğim kitaplardan bir tanesi olmuştu.
Kitap hem konusu hem de anlatımı açısından gerçekten çok güzel bir kitap. Günümüzde bu tarz bir hikayeyi çeşitli sinema filmi ve televizyon dizilerinden görmekteyiz ancak 55 sene önce yazılmış bir kitapta bu konunun çok daha basit ve güzel bir şekilde işlenmiş olması çok hoşuma gitti.
Şu ana kadar okudum en orijinal konuya sahip bilim kurgu romanı oldu. 55 sene önce yazılmış olması da değerini ayrıca artırmakta.
Konusunu özetlemek gerekirse farklı bir galaksiye yapılan uzun bir yolculuk sonucunda, hedefe 23 nesil süren bir yolculuk sonunda ulaşılır ancak geri dönüş sırasında gezegenin suyundan etkilenilir ve etkilenenlerin metobolizmaları çok hızlı çalışmaya başlar. Gemi içinde bir isyan sonucunda ise tüm kontrol kaybedilir, gemi bir şekilde gitmesi gereken ana gezegene ulaşır ancak ana gezegendekiler geri dönenlerin gemiden inmelerini onların sağlıkları açısından istemezler ve kontrol altında tutmaya çalışırlar.
Geminin içindekiler ise gemiyi dünyaları sanmakta ve Freud’un düşüncelerini temel alan bir dine inanarak klanlar halinde yaşamaktadırlar. Dillerinde dünya ve gemi eşanlamlı bir hale gelen bir topluluğun, gemiyi dünyaları olarak görmeler ve bu dünyayı keşfe çıkan bir insanın hayatı anlatılıyor.