Galîz Kahraman
Galîz Kahraman, İhsan Oktay Anar tarafından 10 Aralık 2013 tarihinde yazılmış ve İletişim Yayınları tarafından 17 Ocak 2014 tarihinde yayınlanmıştır.
Ortam
1940-1960ların KasımpaşasıKitap İstanbul’da Kasımpaşa’da başlıyor ve konu temelde Kasımpaşa, Aksaray, Üsküdar ve Taksim civarlarında geçmekte. Kesin bir tarih verilmese de içinde geçen bilgi kırıntılarından 1940-1960 yılların arasında geçtiğini düşünüyorum. Satır aralarının daha iyi okunması ile sanırım daha net tarihlere de ulaşılabilir.
Konu
İdris Âmil Efendi Hazretleri’nin maceralarıKonu Galîz Kahraman’ın, yani kitaptaki adı ile İdris Âmil Efendi Hazretleri’nin, doğumu ile başlıyor. Ve sonrasında İhsan Oktay Anar’ın o sürükleyici yazım tarzı ile karakterimizin satırlar arasında büyümesini ve bir genç haline gelip Kasımpaşa’da yankesici ve külhanbeyleri arasına karışmasını ve bu süreçteki aşk hayatını anlatıyor.
Karakterler
İdris Âmil, Efgan Bakara, Yarma İskender, Muhtar Lüpen ve diğerleriKitap ortalama bir romana göre kısa olmasına rağmen birden fazla karakter çok güzel bir şekilde karakterize edilmiş. Özellikle ana karakter İdris Âmil çok güzel bir şekilde betimlenmiş, belki hatırlayanlar vardır İhsan Oktay Anar’ın bir önceki romanı Yedinci Günde İdris Âmil Zula isimli bir karakter daha vardı. Bu karakterler arasındaki benzerliği inceleme şansı bulamadım, ama fırsat bulduğumda bir kontrol etmek istiyorum. İdris Âmil’in başına gelen talihsizlikler ve romanında sonundaki ortalama insan değerlendirmesi çok güzeldi. İdris Âmil her ne kadar kötü bir karakter olmasa da özellikle Efgan Bakara ve Dayı’ya, Mualla’ya olan aşkından dolayı çok büyük oyunlar oynamıştır.
Kitaptaki ikinci ana karakter Efgan Bakara ise İdris Âmil’in tam tersi bir karakter olarak, yani çok dürüst bir insan olarak resmedilmekte. Diğer ana karakterlere gelirsek, külhanbeyleri olarak Yarma İskender ve Remiz karakterlerini görmekteyiz. Remiz’in ikizi olarak Remziye isimli bir karakter bulunmakta. İkiz kardeşler için satır aralarında bir Romus ve Romulus benzetmesi de bulunmakta. Muhtar Lüpen, Dayı, Müteahhit ve kızları Dilara ile Mualla ise son karakterlerimiz.
Bakış Açısı
Kitap tek bir bölüm şeklinde İdris Âmil’in bakış açısından anlatılmıştır.
Tema
Kitap boyunca İdris Âmil kötü niyetle olmasa da devamlı haylazlık peşinde koşmaktadır. Özellikle de hırsızlık yapmak için girdiği evdeki kıza âşık olmasıyla önce Dayı’ya sonra da Efgan Bakara’ya çok büyük oyunlar oynamıştır. En son sahnede ise Homo Innosens lakabını alarak sahneyi kapatmaktadır.
Üslup
Kitap İhsan Oktay Anar’ın diğer kitaplarında olduğu gibi çok hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Bir felsefe profesörü olan yazar, satır aralarını çok yoğun bir şekilde felsefi konular ile doldurmayı da unutmamıştır. Kitap bir defa okunduktan sonra bir defa daha satır aralarını incelemek için çok rahatlıkla okunabilir. Sevdiğim bir nokta daha İngilizce yazılışlarını bildiğimiz bazı karakterlerin tam Türkçe olarak yazılmış olmaları oldu. Hayalle gerçek olanı çok güzel bir şekilde harmanlamış ve bildiğimiz İstanbul’u bize yine farklı bir şekilde anlatabilmiş.
Kişisel Tepkiler
Geç Osmanlı dönemlerini konu alan fantastik öğelerin bulunduğu, Türk Edebiyatı’nın değerini artırabileceğini ve dünya edebiyatında dikkat çekebilecek bir tarz.İhsan Oktay Anar’ın bir önceki kitabı Yedinci Gün, Eylül 2012’de çıkmıştı ve onu da bir heyecanla alarak okumuştum. Son senelerde yazarını aralıklı kitap çıkartmaya başlaması sebebiyle yakın bir tarihte kitap beklemiyordum. Ocak başında kitabın çıkacağını görmek beni şaşırtmıştı. Kitabı çıktığı ilk gün aldım ve 2 günde yavaş bir tempoda okuyarak 19 Ocak 2014 tarihinde bitirdim ve aynı gün yorumladım. Kitap gerçekten çok akıcı bir şekilde akmakta, İdris Âmil’in başına gelecekleri hemen okumak istiyor insan.
Kitap bittiğinde ilk hissettiklerim yazarın okumadığım diğer kitaplarını da hızlı bir şekilde okumam gerektiği oldu. İhsan Oktay Anar tarzını Türkiye’de farklı yazarlar da örnek alırsa Türk Edebiyatı açısından güzel bir tarz oluşabilir diye düşünüyorum. Özellikle bir stil olarak geç Osmanlı dönemlerini konu alan fantastik öğelerin bulunduğu bir türün Türk Edebiyatı’nın değerini artırabileceğini ve dünya edebiyatında dikkat çekebilecek bir tarz olabileceğini düşünüyorum.
Puanlama olarak kitabı okurken bazı noktalarda 4 ile 5 arasında kalmıştır. En son yorumlama sırasında ise; genel konu, karakterler, tarz, konu ve eğlence noktalarını değerlendirdiğimde 5’e daha yakın bulduğumu gördüm. Özellikle tarz, karakterler ve eğlence faktörleri ön planda olan bir kitaptı. Kitabın sonunda karakter bir dönüşüm içinde kaldı, bence bu da sonraki kitaplarda bir karakter olarak maceralarına devam edilebilme şansı tanımakta. Umarım İdris Âmil’i tekrar görebiliriz.