Tanrıların Alfabesi
Leofold, Guorin, Nume ve Nela’nın bu son maceralarında artık konunun sonuçlanacağın görebilmekteyiz. Belki de kitabın en zayıf yönlerinden bir tanesini bu durum oluşturmaktaydı serinin en başından beri. Kahramanlarımız hep güçlü hep bir şekilde kazanan ve bir şekilde her şeyin üstesinden gelen karakterler olmuşlardı. Son kitabın da en başından bu izlenimi ediniyoruz.
Son kitapta kahramanlar çarpışıyor, canavarlar yok oluyor ve âşıklar kavuşuyor. Ve tüm bunlar son birkaç sayfada çok hızlı bir şekilde oluyor.
Seriyi genel olarak değerlendirmek gerekirse, hareketli ve hızlı okunabilen bir high fantasy olduğunu söyleyebilirim. Gerçek anlamda ilgi uyandıran ve devam olsa okurum diyebileceğim bir seri olmuş. Umarım yazar önümüzdeki senelerde aynı dünyada geçen bir seri daha yazar. Bu arada Barış Müstecaplıoğlu’nun 1002. Gece Masallarında İksir Ustaları isminde Perg’de geçen çok güzel bir kısa hikâyesi bulunmakta.